New York’ta düzenlenen özel bir törenle 11 antik Yunan eseri Yunanistan’a teslim edildi. Törene Yunanistan Kültür Bakanı Dr. Lina Mendoni ve Yunanistan Başkonsolosu Ifigeneia Kanara da katıldı.
İade edilen eserler arasında M.Ö. 1300-1200 yıllarına ait bir adak heykelciği, M.Ö. 4.-3. yüzyıldan bir mermer mezar kabartması ve Helenistik döneme ait bir Atalanta heykelciği de bulunuyor. Bunun yanı sıra M.Ö. 600-500 yıllarına tarihlenen bir savaş sahnesi içeren matara ve M.Ö. 4. yüzyıldan bir Dionysos fincanı da Yunanistan’a iade edilen eserler arasında yer aldı.
Yunan Kathimerini gazetesine göre, bu eserlerin toplam değerinin yaklaşık 1 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor. Manhattan Bölge Savcısı Alvin L. Bragg Jr., yaptığı açıklamada, “Bu eserlerin iadesi, kaçakçılara karşı yürütülen önemli ve devam eden bir soruşturmanın sonucudur. Şu ana kadar 120’den fazla eski esere el koymuş olmaktan gurur duyuyorum” ifadelerini kullandı.
Yunanistan’a yapılan iadelerin hemen öncesinde, Manhattan Bölge Savcılığı, 1,2 milyon dolar değerinde 107 İtalyan eserinin de ele geçirildiğini açıklamıştı. Bu eserler, ünlü kaçakçılar Giacomo Medici, Giovanni Franco Becchina ve Robert Hecht ile bağlantılıydı.
İade edilen İtalyan eserleri arasında en dikkat çekeni, M.Ö. 6. yüzyılın ortalarına ait pişmiş topraktan yapılmış bir Kylix Band-Cup oldu. Etrüsk bölgesi Vulci’de bulunan bu antik içki kabı, 1960’larda ünlü kaçakçı Robert Hecht tarafından İtalya dışına çıkarılmış ve 2017’de Metropolitan Sanat Müzesi tarafından satın alınmıştı.
Savcılığın Eski Eser Kaçakçılığı Birimi (ATU) tarafından ele geçirilen diğer önemli eserler arasında M.Ö. 320-310 yıllarına ait bir Apulian Volute Krater ve M.Ö. 4. yüzyıldan bir Bronz Patera da yer alıyor.
2017 yılında kurulan ATU, bugüne kadar yaklaşık 6.000 antik eseri kurtardı ve bunların 5.400’den fazlasını 29 farklı ülkeye iade etti. Kurtarılan eserlerin toplam değerinin 460 milyon dolar olduğu belirtiliyor.
Bu son iade operasyonu, Metropolitan Sanat Müzesi’nin 7. yüzyıldan kalma bronz bir başı Yunanistan’a iade edeceğini duyurmasının hemen ardından gerçekleşti. Müze araştırmacıları, bu eserin 1930’larda Olympia Arkeoloji Müzesi’nden yasadışı yollarla çıkarıldığını belirledi. Ancak, eserin nasıl kaçırıldığına dair ayrıntılar hâlâ netlik kazanmış değil.